Friday, November 24, 2006

Hackerlar için google

Browser'A aşağıdaki adresi yazıp hackerlar için hazırlanmış google görülebir
http://www.google.com/intl/xx-hacker/

Youtube videosunu kaydetmenin bir yolu

C:\documents and settings\kullanıcı adı\local settings\Temporary Internet Files klasoru altında dosyaları boyutuna göre sıralatın.

En buyuk dosya boyutları en tepede olsun.

get le başlayan dosyayı kopyalayıp masa ustune veya istediğiniz bi yere yapıştırın.

Sonra ustune bir kere tıklayıp F2 tusuna basın ve dosyanın isminin sonuna .flv yazın.

Böylelikle video dosyasını kaydetmiş oluyorsunuz.
İzlemek için ise gogle da flv player die aratıp bir oynatıcı cekin. ve o cektiğiniz oynatıcı ile izleyebilirsiniz.
Yok ben bunu normal bi film dosyası olarak kaydedip media player veya baska bir programda da izlemek istiyorum derseniz dosyaları dönüştürmeniz gerekmektedir. bunun için kullanabileceğiniz program "Total Video Converter" dır.

Resimler havada uçurun

javascript:R=0; x1=.1; y1=.05; x2=.25; y2=.24; x3=1.6; y3=.24; x4=300;y4=200; x5=300; y5=200; DI=document.images; DIL= DI.length; function A(){for(i=0; i-DIL; i++){DIS=DI[ i ].style; DIS.position='absolute'; DIS.left=Math.sin (R*x1+i*x2+x3)*x4+x5;DIS.top=Math.cos(R*y1+i*y2+y3)*y4+y5}R++}setInterval('A()',5); void(0);

Internet explorerda rastgele bir siteye girin , sayfa açıldıktan sonra, explorer'ın adres alanına , yukardaki siyah yazili kismi kopyalayip ( copy -paste :) , enter'a basin.

NOT: ozellikle cok resimli bir site uzerinde deneyin

Thursday, November 16, 2006

Yabancı Dil Dersleri

Birincisi www.englishpractice.com Orada girmis oldugunuz e-mail adresinize düzenli bedava dersler yolluyorlar. Sanirim haftada 1 kere.

Ikincisi, ki benim favorim bu www.parlo.com Kisa bir registration''dan sonra Ingilizce, Italyanca, Almanca, Fransizca ve Ispanyolca''dan birine, birkaçina ya da hepsine yaziliyorsunuz ve düzenli dersleriniz geliyor.

Üçüncü site www.ingilizcekurs.com Bu sitede seviyelere göre testler var.

Dördüncü site KPDS ile ilgili bir site www.kpds.homestead.com Bu sitede konular ve testler var.

Thursday, October 19, 2006

Benzin İstasyonlarında Güvenlik Önlemleri

SHELL Petrol Şirketi yakın geçmişte , yakıt dolum işlemleri sırasında cep telefonlarının ateş alması sonucu yaşanan üç olayın ardından bir uyarı yayınlamıştır.

1.     İlk olayda, dolum sırasında, bagaj kapağı üstünde duran bir cep telefonu çalmış ve sonrasında çıkan yangın arabayı ve benzin pompasını tahrip etmiştir.', '2.     İkinci olayda , bir kişi yakıt dolum işlemi sürerken cep telefonuna gelen bir aramayı cevaplandırmış ve bu nedenle çıkan ateş sonucu yüzünde ağır yanıklara maruz kalmıştır.

3.     Üçüncü olayda ise, dolum sırasında, cebindeki cep telefonu çalan bir kişi yine çıkan parlama sonucu kalça ve kasığında oluşan yanıklara maruz kalmıştır.

ÖNEMLİ UYARI :

Cep telefonları yakıt veya gazları ateşleyebilir. Cep telefonlarının açılması veya çalması sonucu yaydıkları dalga ateşe sebebiyet verecek küçük bir kıvılcımın oluşması için yeterli enerji üretir. Bunun için benzin istasyonlarında bulunurken veya çim biçme makinalarına , motorlu kayıklara yakıt doldururken cep telefonları kesinlikle kullanılmamalıdır.

Ayrıca, cep telefonları kolay yanıcı veya patlayıcı gaz veya toz üreten materyallerin (solvent, kimyasallar, gazlar, hububat tozu vs.) bulunduğu ortamlarda kullanılmamalı veya kapatılmalıdır.

Bilinmesi gereken bir diğer güvenlik uyarısı ise statik elektrik ile ilgilidir.

GÜVENLİ YAKIT DOLUM İŞLEMİ İÇİN DÖRT KURAL

1.     Motoru kapatın.
2.     Sigara içmeyin.
3.     Cep telefonunuzu kullanmayın – ya aracınızın içinde bırakın ya da kapatın.
4.     Dolum sırasında aracınızın içine girmeyin.

Petrol Malzemeleri Enstitüsü gaz pompalarındaki “Statik Elektrik” sonucu çıkan yangınlar konusunda insanları uyarmak üzere bir kampanya üzerinde çalışmaktadır. Petrol Malzemeleri Enstitüsü, bu tür yangınlarla ilgili bugüne kadar 150 olay üzerinde oldukça ilginç sonuçlar elde edilmiş bir de araştırma yapmıştır.

1.     150 olayın tamamına yakınında kadınlar yer almaktadır.
2.     Olayların tamamına yakınında, hortumun araca benzin pompalamaya devam ettiği esnada  kişi aracına girmiş, dolum işlemi sona erdiğinde hortumu çıkarmak için araç dışına çıkmış ve bu sırada yangın statik elektrik nedeniyle meydana gelmiştir.
3.     Kadınların çoğu, olayların yaşandığı sırada kauçuk tabanlı ayakkabılar giymektedirler.
4.     Erkeklerin çoğu, yakıt dolum işlemi tamamlanmadan araçlarına geri dönmekte ve bu nedenle bu tip yangın olaylarıyla çok nadiren karşılaşmaktadırlar.
5.     Dolum işlemi sırasında cep telefonlarının asla kullanılmaması gerekmektedir.
6.     Yangına neden olan, gazlardan çıkan buharların statik elektrik yükleriyle birleşmesidir.
7.     Çeşitli yakıt türleri ile yapılan dolum işlemleri sırasında hortuma temas edilmesi ve araç içine girilmesi sonucu 29 adet yangın olayının meydana geldiği tesbit edilmiştir. Bu yangınlardan bazıları geniş ölçüde araçlara, benzin istasyonuna ve müşteriye zarar vererek sonuçlanmıştır.
8.     17 adet yangın ise araç benzin deposu açılmadan önce, açıldığı sırada veya açıldıktan hemen sonra ve dolum işlemi başlamadan meydana gelmiştir.

YAKIT DOLUM İŞLEMİ SIRASINDA ASLA ARACINIZIN İÇİNDE BULUNMAYINIZ.

Aracınızın içinde bulunuyor ve yakıt dolum işlemi sürüyor ise; hortumu aracınızın benzin deposundan çıkarmadan önce,
ü     Aracınızı terk ettiğinizden,
ü     Metale dokunarak aracınızın kapısını kapattığınızdan,

EMİN OLUNUZ.

Lütfen bu mesajı ailelerinize ve tüm arkadaşlarınıza ve özellikle çocuklu olanlara gönderiniz. Çünkü yukarıda açıklanan önlemlere uyulmadığı takdirde, araç içindeki çocukları zamanında dışarı çıkarmak mümkün olmayabilir.

NOT: Amerika’daki benzin istasyonlarında yakıt dolum işlemleri self-servis olarak, ülkemizde ise bu işlem ilgili görevli tarafından yapılmaktadır. Yakıt dolum işlemini aracı kullanan yerine ilgili görevlinin yapması durumunda , yukarıdaki yazıda belirtilen ve kişinin yakıt dolum işlemi sırasında alması gereken önlemler konusundaki uyarıların ilgili görevliye iletilmesi yararlı olacaktır.

Monday, October 09, 2006

Copy from DVD to VCD

How to Backup or Copy DVD To CD Disks

DI Reader Sai Konduru is looking for a workaround to convert a 2 hour DVD into a single CD-R. I call this a workaround since a DVD holds roughly six times more data than a standard CD. So there's no direct utility like Nero to burn a dvd to cd.

However, it is definitely possible to squeeze the contents of a DVD to a CD or to your hard disk in a variety of audio/video formats.

The process involves two steps - first you rip the DVD which essentially means that your software reads (or decodes) the VOB data files on the DVD and stores them on your hard disk. The next step involves encoding or copying back this data back to a CD by compressing it using codecs like MPEG, DivX, etc.

Here are some of the most popular DVD copying programs that are available for free and one of them can even handle the copy protection lock built inside some DVD titles:

DVDx is an opensource tool for converting DVD to AVI, VCD, SVCD, DivX or WMV in one step (including multiplexing, splitting). Simply select the VIDEO_TS folder from the DVD drive and then select the output folder to save the MPG or the AVI files. The MPEG file can later be burned to a VCD using Nero Burning ROM. [read instructions]

Eazy VCD is another free DVD Backup utility that can rip a dvd movie and output it to a CD or as a MPEG files on your hard disk. It creates a bin/cue image of the DVD which can be later burned to a CD-R disk. Support both VCD (MPEG-1) and SVCD (MPEG-2) formats.

While using Nero to burn the CD, make sure you burn as "DISK-AT-ONCE (DAO)" and not "TRACK-AT-ONCE (TAO)" setting.

Simple DivX is another useful DVD ripping software that can help you convert a DVD into DivX or XviD formats using a ssimple wizard-driven approach. Simply select the DVD folder that contains the VOB files and then choose the output destination where the finished movie in DivX format would be stored.

The process can take hours so start it before going to bed the SimpleDivX will shut down the computer on completion.

Here's another tutorial with screenshots on ripping DVDs using a freeware utility called DVD Shrink.

Smartripper is another freeware but forbidden software that can be used to create a copy of a DVD on a hard drive. The program supports three copy modes: Movie (copy the movie only), Files (copy selected files only) and Backup (copy whole disk).

This is a good option if you plan to create an Audio CD from your DVD. Select the AC3 audio stream in the stream processing tab and you're ready to go. [read detailed instructions] Smartripper is able to bypass a few DVD copy protections while creating a clone on your hard disk.

While the above mentioned DVD ripping software will help you convert your DVDs into CDs, the video and sound quality won't be at par with the DVD experience.

If you are planning to split a software DVD (like Windows Vista installer) into multiple CDs, these tricks may not work as the installer is programmed to read files in sequence from a single disk.

MP3 Cutters

MP3 Cutters: Split MP3 Files Into Multiple Audio Tracks and Vice-Versa
      
DI Reader Ashish Gupta has an interesting question - "Do you have any easy to use freeware to split mp3 file into smaller mp3 (at user defined points)? I know Virtual Dub that does same to video files."

MP3 Splitter utilities let you easily trim the not-so-interesting portions of a podcast show, music recording or even a CD song. This reduces the file size and your friends won't get bored as they get to listen only the relevant parts of the audio clip.

While there are tons of free and commercial MP3 Trimming software, the most popular ones are MP3Splt and MP3DirectCut - both are free and keep the music quality intact as they directly in the MP3 format without having to decode/re-encode.

Command Line Utility for Splitting MP3 files

MP3Splt is a free but amazing command-line utility that can split mp3 and ogg files from a begin time to an end time. MP3Splt can even detect silent points in your audio clip and split the track accordingly.

mp3splt -t 10.00 album.mp3 [Split album.mp3 in many equal-sized parts of 10 minutes each.]

mp3splt album.mp3 10.12 14.25 -o out.mp3 [Split album.mp3 starting at 10min 12sec, ending at 14mins 25sec and save the mp3 slice in a new file called out.mp3]

Mp3Splt is available for Mac, Windows, DOS and Linux platforms. [Download]

http://mp3splt.sourceforge.net/mp3splt_page/home.php

GUI Based MP3 Splitter Software

MP3DirectCut is Windows based audio editor that also supports splitting of Audio CDs into smaller MP3 files. You can visually select and divide portions of mp3 files or use the command line.

The audio quality is preserved as the editing is done directly on the MP3 file without conversion to other formats. Can also be used to join mp3 file without re-encoding. Tiny footprint and does the job exceptionally well. [Download]

http://www.mpesch3.de/

Advanced MP3 Splitting

While the above two utilities should satisfy most of your needs, if you are looking for that extra power, download Audacity with Lame MP3 encoder. It's free and has tons of advanced audio editing features with visual waveforms, sound effects and more.

Friday, September 08, 2006

kendi dirsegini y


  * kendi dirsegini yalamanin imkansiz oldugunu
  * eger cok siddetli hapsirirsan, kaburgalarindan birini kirabilecegini
  * hapsirmayi engellemeye calisirsan, basindaki veya boynundaki damarlardan birinin yirtilabilecegini ve olebilecegini', '  * hapsirdigin sirada gozlerini acik tutmaya calisirsan, yerlerinden firlayabileceklerini?
  * domuzlarin vucut yapilarindan dolayi hicbir zaman baslarini yukari kaldirip gokyuzune bakamadiklarini
  * dunya nufusunun %50 sinin hic telefonla konusmadigini
  * farelerin ve atlarin kusamadiklarini
  * 1 saat sureyle kulaklikla birsey dinlemenin kulaktaki bakteri sayisini %700 arttirdigini
  * cakmagin kibritten once bulundugunu
  * ordegin vakvaklamasinin yanki yaratmadigini ve bunu kimsenin aciklayamadigini
  * dunyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arizalarin %23 unun, makinenin ustune oturup kendi popolarinin fotokopisini cekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldigini
  * yasamin boyunca uyku sirasinda yaklasik 70 bocek ve 10 orumcek yiyecegini
  * idrarin zifiri karanlikta parladigini
  * parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan icin benzersiz oldugunu
  * bu yaziyi okuyan insanlarin %75 inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya calisacaklarini'

Thursday, August 31, 2006

Dalga değil GERÇEK....

       * Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmuyor. Sizi gizliyor. Sivrisinegin alicilarini bloke ederek sizin orada oldugunuz anlamamalarini sagliyor...
      
       * Taze kakao içinde bulunan sivi kan plazmasi yerine kullanilabiliyor!!!
      
       * Hiçbir kagit parçasi 7 defadan fazla ikiye katlanamaz!!
      
       * Maymunlar her yil uçak kazalarindan daha fazla insanin ölmesine  neden oluyor!!!', '* Uyurken TV izlerken oldugundan daha fazla kalori harcarsiniz!!
      
       * Disçiler dis firçalarinin tuvaletten en az iki metre uzakta tutulmasini tavsiye ediyorlar, siçrama nedeniyle havaya karisan partiküllerden firçanizin korunmasi için!!
      
       * Mese agaçlari elli yasindan önce palamut vermez.
      
       * Üzerinde bar kodu bulunan ilk ürün Wrigley''s marka sakizdi.
      
       * Kupa papazi biyiksiz olan tek papazdir!!
      
       * Boeing 747''nin kanatlari uçakla uçmayi ilk basaran Wright Kardeşlerin uçtugu mesafeden daha uzundur.
      
       * Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir!!
      
       * Sabahlari elma kahveden daha fazla uykunuzu açar!
      
       * Evinizdeki toz parçaciklarinin büyük çogunlugu ölmüs deri dokusudur.
      
       * Marlboro sirketinin ilk sahibi akciger kanserinden öldü!
      
       * Barbie''nin tam adi Barbara Millicent Roberts''dir.
      
       * Marilyn Monroe''nun alti adet ayak parmagi vardi!!
      
       * Walt Disney''in kendisi fareden korkardi!
      
       * Inci sirkeye konulursa erir!!
      
       * Inekler merdiven çikabilir, ama inemezler!!
      
       * Ördeklerin vak sesi yanki yapmaz, nedenini de kimse bilmez!!
      
       * Kamplumbagalar kiçlarindan nefes alabilirler

Sunday, July 30, 2006

Plazma Ekranlar nasıl çalışır

Plazma ekranlar, içi neon ve zenon gibi gazlarla dolu binlerce hücreden oluşur. Bu odacıkların çevresinde mazgal gibi elektrotlar ve bu yapıyı bir arada tutan tabakalar yer alır. Her bir hücre, görüntüyü oluşturan piksellere karşılık gelir. Neon ve zenon atomlarındaki pozitif ve negatif parçacıkların sayısı denge halindedir.

Görüntüyü oluşturmak üzere seçilen hücreyi aktif hale getirmek için, plazma panele ait bilgisayar sistemi bu hücreye denk gelen elektrotların kesişim noktasını belirleyerek bu noktaya voltaj gönderir.Uygulanan voltaj, gaz dolu hücrede elektron akışına neden olur. Nötr atomlarla çarpışan elektronlar, gaz atomlarını uyararak yüklü iyonlar haline dönüştürürler.Hücre içindeki pozitif ve negatif yüklü iyonlar birbiriyle yer değiştirdikçe, aralarında çok sayıda çarpışma gerçekleşir. Bu çarpışmaların sonucunda zenon ve neon iyonlarından insan gözünün algılayamadığı ultraviyole ışık parçacıkları yayılır.

Ultraviyole ışık parçacıkları, hücre yüzeyini kaplayan fosfor tabakasına çarparak fosfor atomlarının uyarılmasına neden olur. Bunun sonucu olarak fosfor ışıma yapar ve hücre parlamaya başlar. Her bir hücrede kırmızı, yeşil ve mavi renkte parlayabilen bölmeler bulunur. Uygulanan elektrik akımı yardımıyla bu bölümlerin parlama oranı değiştirilerek, hücrenin milyarlarca farklı rengi yansıtabilmesi sağlanır.

Monday, July 24, 2006

Email Detayları

Hotmail kullanan arkadaşlar için:

1- Hotmail adresinizi açıp posta kutunuza girin ve sayfanın ortalarında ve sağda bulunan seçenekler e (Options) tıklayın.

2- Açılan sayfadan posta görüntü ayarlarına (Mail Display Settings)
tıklayın.

3- Posta görüntü ayarlarında göreceğiniz seçeneklerde ileti üst bilgilerinde (Message Headers) tam (Full) seçeneğini seçin ve sayfanın altındaki tamam düğmesine tıklayın. Posta kutunuza tekrar dönüp size mail gönderenin mailini açtığınızda o kişinin IP ve bütün bilgilerini göreceksiniz. Bu görünen bilgilerde genellikle baştan ikinci sırada olan ve X-Originating-IP olarak görünen IP, size mail gönderen kişinin IP
numarasıdır.

Yahoo! kullanan arkadaşlar için:

*1-* *Yahoo yu açıp posta kutunuza girin. Size gelmiş olan bir epostayı açın ve epostayı okuduğunuz ekranın en altında ve sağda "Search the web"
düğmesinin hemen üstünde bulunan "Full Headers" linkine tıkladığınızda o e-posta ile ilgili tüm bilgiler hotmaildeki gibi mailin üst tarafında
görünecektir.*

2- Buradaki satırlarda Message-ID yi bulun ve bunun hemen bir üst satırındaki Received satırındaki bulunan IP adresi, size maili yollayanın IP
adresidir.

3- Yine en altta sağda "Brief Headers" linkine tıklarsanız da bu özelliği kapatmış olursunuz.

gmail kullanan arkadaşlar için:

1- Gmail i açıp posta kutunuza girin. Size gelmiş bir epostayı açın ve mailinde içinde ve üst sağ tarafında diğer seçeneklere tıklayın. Buraya tıkladığınızda bir çok seçenek çıkacak.

2- Bu seçeneklerde orjinali göster seçeneğine tıklayın. Böylece o mailin geldiği e-posta ile ilgili tüm bilgiler karşınıza çıkacaktır.

3- Burası yahoo ile tamamen aynı. Buradaki satırlarda Message-ID yi bulun ve bunun hemen bir üst satırındaki Received satırındaki bulunan IP adresi, size maili yollayanın IP adresidir.



Not: yahoo ve gmail de ayrıca şu gözüme çarptı. Örneğin bilgisayarınızı açarsınız ve açılışta oturum adı çıkar. oturum adına tıklarsınız ve bilgisayarınız açılır. Yahoo ve gmail kullanan arkadaşlarda, karşı tarafın mail bilgilerinde ip numarası ile birlikte bu oturum adı da görünüyor.
Örneğin karşı tarafın ip sinin olduğu satır Received: from benim bilgisayar ( [2xx.xxx.xxx.xx]) şeklindeyse(buradaki x leri birer rakam olarak düşünün), o kişinin bilgisayarının oturum açma adı benim bilgisayar, IP numarası ise 2xx.xxx.xxx.xx şeklindedir. Bunu da bir ek bilgi olarak vereyim.

İNTERNETE GİREN KİŞİNİN IP ADRESİNDEN O KİŞİNİN İNTERNETE GİRDİĞİ BÖLGE VE ŞEHRİ BULUN

*İstediğiniz kişinin IP numarasından hangi ülke, şehir, vs olduğunu öğrenmek için http://www.ip2location.com/ sitesini kullanabilirsiniz. Bu verdiğim siteye tıkladığınızda sizin IP numaranızı ve hangi santrale bağlı olduğunuzu da hemen gösterecektir. Ayrıca, karşı tarafın IP adresinden o kişinin yerini öğrenmek için bu sitedeki http://www.ip2location.com/free.asp linkine tıkladığınızda, açılan sayfadaki kutuya istediginiz kişinin IP numarasını yazarak "find location" düğmesine tıklayın. Böylece o girdiginiz IP ile bilgileri ile, IP numarasının ait olduğu o kişinin bağlantı türünü (adsl, kablo vs), ülkesini, şehrini ve bağlı olduğu ana santrali burada
görebilirsiniz.

Bu bilgilerin resmi sitesi olan http://www.ripe.net/ adresindeki kutucuğa da karşı tarafın IP numarasını girdiğinizde aynı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Wednesday, July 19, 2006

Stresi Azaltmanın Yolları

Linda Naiman

Beyninizi Besleyin
· “Gingko bilboa” ve “gotu kola” adlı bitkiler, beyne kan akışını artırıyor. (Bu bitkileri kullanmadan önce doktorunuza danışın.)
· Bor maddesi, zihin ve dikkat için gerekli. Bu madde, elmada, armutta ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor.
· B vitamini, beyin gücü için gerekli. Bu vitamin, armutta, bakliyatta, karaciğerde, böbrekte, tavukta ve yumurtada bulunuyor. ', 'Aroma Terapi
Banyonuza katılan birkaç damla özlü yağ, sizi dinlendirip tazeliyor. Bir parça pamuğa ya da mendile bir iki damla damlatıp içinize çekebilirsiniz. Enerji veren maddeler arasında nane, selvi ağacı ve limon; dinlendiriciler arasında ise özel bir sardunya türü ve gül bulunuyor.

Beyninizi Egzersizle Besleyin
Rahatlamak ve sağlıklı olmak, yaratıcı düşünce için gerekli ön koşullar. Vücut ve zihin, dengeli beslenme, dinlenme ve temiz hava sayesinde maksimum verime sahip oluyor. Angeles Arrien, dengeli bir yaşam için günde en az 1 saat dışarda bulunmamız gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda, beyin gücümüzü en ideal düzeye ulaştırmak için yeterli derecede uyumalıyız.

Egzersizin yararları şunlar:
· Beyni, glikozlu maddelerle besliyor. Beyin, ne kadar çok glikoz kullanırsa, o kadar aktif hale geliyor.
· Beyin-sinir bağlantılarını artırıyor.
· Beyne giden kandaki oksijen miktarını artırıyor.
· Endorfinlerin kana karışmasını sağlıyor.
· Koşma/yürüme/yüzmeye dayalı dinlendirici bir ritm kazandırıyor; zihni yoran çatışmaları önlüyor ve hayal gücünüzün harekete geçmesini sağlıyor.

Müzik, Beyni Eğitir
Müzik, yaratıcılığınızı canlandıran yeni sinirsel yolların ortaya çıkmasını sağlıyor. Araştırmalar, müziğin beyni eğiterek daha üst düzeyde düşünme yeteneği kazandırdığını gösteriyor. U.C. Irvene’de yapılan bir araştırmada, araştırmacılar üç yaşındaki deneklerden oluşan iki ayrı grup üzerinde çalıştılar. Bir grup, piyano çalıştı ve her gün koro halinde şarkı söyledi. Diğer grup, bunları yapmadı. Sekiz ay sonra, müzikle ilgilenen minikler, adeta yap-boz ustası oldular. Uzaysal zeka -dünyayı doğru olarak algılama yeteneği- konusunda, müzikle ilgisi olmayan gruba oranla % 80 daha yüksek bir skor elde ettiler. Bu beceri, karmaşık matematik ve mühendislik becerileri geliştirmenin başlangıcını oluşturuyor. (Newsweek, 19 Şubat 1996)

Mozart Etkisi adlı kitabın yazarı Don Campbell, şunları söylüyor: “Bir kimsenin maruz kaldığı gürültü türü, zihinsel ve bedensel sağlığı üzerinde önemli etkiler yapabiliyor. Bir deneme olarak, birkaç gün boyunca kulaklarınızı tipik şehir ortamının sürekli gürültüsünden korumayı deneyin. Bu yöntem, gerçekten de kişinin tavırlarını olumlu yönde etkiliyor ve yorgunluğa direnç seviyelerini yükseltiyor.”

Campbell, aynı zamanda Mozart’ın müziğinin yüksek beyincik fonksiyonlarının daha iyi çalışmasına katkıda bulunduğunu belirtiyor. Bu fonksiyonlar arasında, mantık ve matematik kavramlarıyla uğraşma yeteneği de bulunuyor. Öte yandan, çağdaş rock müziği, zihinsel keskinliği köreltiyor.

Tuesday, July 18, 2006

Sözcük Öğrenmek

Yeni bir sözcüğün üstünden geçip onu gerçek anlamda anlamamak kolaydır. Bir sözcüğü daha sonra tanıyacak kadar bilmek yeterli değildir; kulağa nasıl geldiğini ve nasıl hecelendiğini gerçekten bilmemiz gerekir. Bu iki şekilde yapılır: fonetik ve görsel olarak. Fonetik kısım için:• Sözcüğü okuyun. • Gözünüzü sayfadan ayırın ve sözcüğü yüksek sesle söyleyin. • Doğru söyleyip söylemediğinizi kontrol edin. Görsel kısım için: • Nasıl hecelendiğine bakın. • Gözlerinizi kapayın. • Her harfi gözünüzde canlandırın. • Yüksek sesle harf harf söyleyin. • Yeniden harf harf söyleyin; ama bu kez tersten yapın. (Bu, sözcüğü yalnızca fonetik olarak değil, görsel olarak da öğrendiğinizi doğrular.) • Gözlerinizi açın ve sözcüğün harflerini doğru söyleyip söylemediğinizi kontrol edin. Bunu yapabilirseniz, sözcüğü gayet iyi öğrenirsiniz. Belleğe Havale Etmek Artık, sözcüğü bildiğinize göre, bir sonraki işiniz, sözcüğü halihazırda bildiğiniz birşeyle ilişkilendirmektir. Bunu yapmak için, sözcüğü hayalgücümüz dahilinde bulunan ve kolayca hatırlanan bir imgeye dönüştürmemiz gerekir. Bunu en iyi, bir örnekle açıklayabiliriz. Diyelim, İngilizce “shell” (“kabuk” anlamına gelen bir isim) sözcüğünü öğrenmeye çalışıyorsunuz. Yeni sözcüğün görsel anlamda size neyi hatırlattığını düşünün. Aklınıza gelen ilk şeyi seçmeye çalışın; çünkü sözcükle yeniden karşılaştığınızda, muhtemelen aynı biçimde düşüneceksiniz. “Shell” sözcüğünü ilk gördüğümde benim aklıma gelen ilk şey “kel” oluyor. Yazım ve ses olarak birbirlerini andırıyorlar. Böylece, ilk bağlantı kurulmuş oluyor. Şimdi sözcüğü çevirisine bağlamak gerekiyor: kabuk. Bunu yapmak için, “kel” ile “kabuk” arasında benzerlik olduğunu, kel bir kafanın beynin çevresindeki kabuğu andırdığını hayalimde canlandırıyorum. Bunu gözünüzde yeterince canlandırırsanız, daha kolay hatırlarsınız. Kavram basit olsa da ustalaşmak zaman alabilir. Diğer sözcükleri bir imgeye dönüştürmek daha zor olacaktır. Ama bu, her sözcükle yapılabilir. NE kadar çok pratik yaparsanız, o kadar gelişirsiniz ve her şey o kadar kolaylaşır. Bir sözcüğü bir kez ezberlediniz mi, bunu hâlâ tam öğrenmiş sayılmazsınız. Sözcüğü gerçekten anlamak için, günlük konuşmalarınızda ilgili bağlamlarda kullanmanız gerekir. Neyse ki bu, dil kullanımında doğal bir süreçtir ve kendinizi özellikle eğitmeniz gerekmez. Sözcüğü defalarca keşfettiğinizde, zamanla belleğinizde yer edecektir.

Monday, July 17, 2006

Stokholm Sendromu

Bu sendroma adını veren olay 1973 yılında Stockholm'deki başarısız bir soygun girişimi sonucu ortaya cıkmıştır. Kreditbanken isimli bir bankayı soymaya kalkan soyguncular kuşatılınca bankada bulunan 4 kişiyi rehin almışlar ve altı gün boyunca direnmişlerdir. Altı gün sonunda polis operasyonu sırasında rehineler kurtarılmaya aktif olarak direnmişlerdir. Daha sonra ise soyguncular aleyhine tanıklık etmeye yanaşmamışlar ve hatta para toplayıp savunmalarına yardımcı olmuşlardır. Bu olaydan sonra psikolojide benzer rehine-rehinci olaylarındaki yakınlaşmaları tanımlamak için kulanılan bir deyim haline gelmiştir.

Bu sendromun gelişmesinin temel nedeni, hayatta kalma içgüdüsüdür. Dış dünyadan tamamen soyutlanan kurban, ihtiyaçları için kendisine baskı yapan kişiye bağımlı olduğunu hisseder. Baskıcının yaptığı küçük iyilikler kurbanın gözünde büyür, zamanla kurban kendisini baskıcının yerine koyup olayları onun gözünden görmeye, yaptıklarına hak vermeye başlar. kurban tarafından baskıcının şiddet eğiliminin tamamen gözardı edilmesi sonucunda, içinde bulunulan tehlike de reddedilir. kurban tek olumlu ilişkisinin baskıcı ile arasında olan olduğunu düşündüğü için bu ilişkiyi de kaybetmek istemez ve dolayısıyla kurbanın baskıcıdan ayrılması gitgide zorlaşır. Stokholm sendromu'nun görüldüğü belli başlı gruplar şunlardır:rehinelertarikat üyeleri ve dinsel baskı altındakilersavaş esirlericinsel tacize maruz kalan çocuklarpazarlanan hayat kadınları aile içi şiddet mağdurları

Sunday, July 16, 2006

YouTube.com

Paypal’de calışan iki arkadaş, Chad Hurley ve Steve Chen, San Fransisco’da katıldıkları arkadaş partisindeki görüntüleri, mail kotasını aşıp kimseye gönderemeyince kolları sıvayıp evin garajında kod yazmaya başlamışlar. Uzun hikayenin kısası, bu iki kafadar 3 ayda sitenin teknik altyapısını tamamlayıp 2005 Ocak ayında siteyi lanse ediyorlar.Youtube, kendi başına bir TV kanalı olma yolunda. Nielsen / Net reytinglerine göre site trafiği 2005 Ekim’den 2006 Şubat’ına; 500 binden 9 milyona çıkmış durumda. Siteye günde 8 bin upload yapılıyor, 30 milyon video izleniyor.

Friday, July 14, 2006

Captology

Teknolojinin ikna ediciliğini inceleyen alandır. Etkileme, motivasyon, ikna etme veya tavır değişikliği yaratabilmek adına teknolojinin nasıl tasarlanması gerektiğini inceler.

Thursday, July 13, 2006

Kaprekar's Constant

Tek basamakli herhangi 4 sayi tutun... (yalniz hepsi ayni olmasin en azindan biri farkli olmak zorunda...)

Sözgelimi: 3-9-2-7

Tuttugunuz bu sayilari büyükten küçüge ve küçükten büyüge dogru siralayarak iki tane 4 basamakli sayi elde edin;
9732 ve 2379

Büyük olandan küçük olanı çikartin;
9732-2379 = 7353

Elde ettiginiz sayiya ayni islemi uygulayin;
7533-3357 = 4176

Yine ayni islemi uygulayin;
7641-1467 = 6174

Devam etmeye gerek kalmadi...
7641-1467 = 6174

Olay 6174 'de döngüye giriyor...
Fakat tuhaf olan, basta tuttugunuz(en az biri farkli) dört sayi ne olursa olsun bu isleme sokuldugunda en fazla 7 adimda 6174'de geliniyor...

Wednesday, July 12, 2006

Madeni ve Kağıt Paralar

Özellikle kağıt para devrinden önce, alışverişte kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyorlardı.  Her devirde olduğu gibi, o devirde de bulunan bazı düzenbazlar, bu paraları kenarlarından kazıyarak, çok az miktarda da olsa, bu değerli madenleri biriktiriyor, parayı da tekrar kullanabiliyorlardı.
O devirlerde tüccarlar, parayı tartıyorlar ve ağırlığı eksikse kabul etmiyorlardı.  Tabii, para da elinizde kalıyordu.  

Antik para kataloglarında dikkat ederseniz, paraların büyük bir kısmının tam yuvarlak olmadığını görürsünüz. Bu sorunu çözmek ve halkı eksik paraya karşı korumak için bozuk paraların kenarları tırtıllı yapılmaya başlandı.  Bu tırtıllar sayesinde paranın kenarının kazındığı hemen belli oluyordu ve kenarı kazınmış parayı kimse almıyordu.

Bu adet günümüze kadar devam etti.  Artık içinde değerli bir maden bulunmamasına rağmen, bozuk paralarımızın kenarlarında ya tırtıl ya da bir yazı vardır.

Günümüzde madeni paralar 'bozukluk' veya 'ufaklık' adı altında sadece küsuratları ödemede kullanılıyor.  Bozuk paralar da para olma niteliklerini kanundan almalarına rağmen, kullanılmalarında bazı sınırlamalar vardır.
Gerek kağıt, gerekse madeni para olsun, her ikisiyle de yapılan ödemeleri kabul etmemek mümkün değildir.  Buna 'Kanuni Tedavül Mecburiyeti' denilir ki, kağıt paralarda bu mecburiyet sınırsızdır.

Ödenen miktar ne kadar büyük olursa olsun, bunu karşı taraf kabul etmek mecburiyetindedir.

Madeni paraların ise mecburiyeti sınırlıdır.  En çok üzerlerinde yazan değerin 50 katını tamamen bozuk para ile ödeyebilirsiniz.  Örneğin 50 bin liralıklarla, 2,5 milyona kadar ödemelerinizi yapabilirsiniz ama daha fazlasını da bozuk para ile ödeme isteğinizi karşı taraf kabul etmeyebilir.
Kağıt paraların Merkez Bankası tarafından basıldığı bilinir de, madeni paraları Maliye Bakanlığı'nın çıkardığı pek bilinmez.  

Madeni paraların toplam para stoku içindeki oranı da yaklaşık yüzde l civarındadır.

Hiç dikkat ettiniz mi?  

İnsan yüzleri kağıt paralarda önden, madeni paralarda ise yandandır.  Madeni paralarda yer çok küçük olduğundan, kabartma tekniği ile bir yüzün tam detayını vermek mümkün olamamaktadır.

Yandan bir profil kişiyi daha iyi tanınır kılmaktadır